Gebeliğin durdurulmasına – sonlandırılmasına “kürtaj” veya “gebelik sonlandırma” denir. 1972 yılına kadar yasak olan kürtaja ilişkin yasaların değişmesi ile birçok kadın, hiç olmazsa sağlıklı koşullarda gebeliği sonlandırabilme olanağına kavuştu.Kürtaj işlemine halk arasında değişik tanımlamalar kullanılmaktadır. Kullanılan bu tanımlamalar,gebelik sonlandırma, hamilelik sonlandırma, çocuk aldırma,bebek aldırma, bebek alma, çocuk alma gibi ifadeler kullanılmaktadır.
Kürtajın ,gebelik sonlandırma işleminin ne zaman ve nasıl yapılacağı Nüfus Planlaması Yasası’nda ve bu yasaya bağlı “Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük”te düzenlenmiştir. Eskiden suç olan çocuk düşürme ve düşürtme, bu yasanın getirdiği değişiklikle belli koşulların varlığı halinde suç olmaktan çıktı.
Gebelik, kadın bedeninde gerçekleşen doğal bir olaydır. Bu nedenle gebeliği sürdürmeye de gebeliği sonlandırmaya da kadınların karar vermesi gerekir.
Kürtaj, hamilelik sonlandırma için her durumda mutlaka kadının rızasının olması gerekir. Ancak, hayati tehlikenin söz konusu olduğu çok acil hallerde, doktor izin almaksızın müdahale etmek zorunda kalırsa, bu durumu derhal resmi mercilere ihbar etmek ve rapor vermek zorundadır.
Kadın evli değilse gebeliğin on haftadan az olması kaydıyla kürtaj yaptırmaya her zaman hakkı vardır. Kadın evli ise kürtaj için, kendi rızasının yanında kocasının da rızası olmalıdır. Kocanın izin vermemesi halinde kürtaj yapılamaz. Kadının rızası olmadıkça koca istese de kürtaj yapılamaz.